Memeli türünde dişilerin büyük bölümü hamilelik süresince cinsel ilişki aramazken, bazı primatlarda ve insanlarda bu periyot süresince cinsel ilişki gerçekleşir. Dişi primatlar aktif olarak koitusu aramazlar, fakat erkek baskısı altında ve fiziksel koşulların sınırlılığında razı olmak durumunda kalacaklardır. İnsan dişileri içinse hamilelik süresince cinsel ilişki hayli yaygındır.
İnsan cinselliğine dair bilimsel ve popüler literatüre yönelik son zamanlardaki büyük ilgiye rağmen, insan davranışının bu hayli değişken bölümüne hamilelik durumunun etkisi tam olarak bilinememektedir. Masters ve Johnson, 101 hamile kadının cinselliğindeki sübjektif değişimleri araştırmış ve ikinci üç aylık dönemde, pelvik damarların kan basıncında artışa eşlik eden cinsel gerilim ve performansta bir atma bulmuştur. Semmens, hamilelikte bulantı ve kusmaların cinsel aktiviteden daha çok hamile kadının yaşam durumuyla ilişkili olduğunu buldu. Prochazka ve Cernoch, Çekoslovakya’da kadınların yarısının cinsel davranışı sürdürmekten hoşlanmamakla birlikte, kocasının onu aldatacağı korkusuyla cinsel ilişkiyi sürdürdüğünü ortaya koydu. Bu çalışmaya katılan 200 kadının diğer yarısı, sekiz ay boyunca cinsel ilişkiden uzak duruyorlardı.
Bartova, Kolrova ve Uzel, 500 Çekoslovak kadınla yaptıkları bir araştırma sonucunda, hamile kadınların, özellikle hamileliğin son yarısında cinsel ilgi ve aktivitesinde ciddi bir düşüş yaşadığını ortaya koydu. Hamileliğin son döneminde cinsel olarak aktif kalan kadınlar, genellikle partnerleri aşırı istekli olarak karakterize edilmektedir.